Domates Can Suyundan Sonra Ne Zaman Sulanır ?

Dost

New member
Domates Can Suyundan Sonra Ne Zaman Sulanır? Mizahi ve Ciddi(!) Bir Tartışma

Arkadaşlar merhaba, bugün forumu biraz şenlendirecek, aynı zamanda bahçesi olanların kafasındaki o kadim soruya dalacağız: “Domates can suyundan sonra ne zaman sulanır?” Evet, evet biliyorum… Bu soru aslında bir tarım bilgisi meselesi. Ama gelin kabul edelim, bizim forumda her şeyin içinde biraz mizah, biraz strateji ve biraz da toplumsal drama var. O yüzden bu konuyu sadece tarımsal bir mesele değil, hayatın ta kendisi olarak ele alalım. Çünkü domates dediğin, kahvaltı sofrasında peynirin kaderini bile belirler!

---

Can Suyu: Domatesin İlk Aşkı

Domates fidesini toprağa diktin mi, ona ilk “can suyu”nu verirsin. Bu biraz “hoş geldin hediyesi” gibidir. Yani fidene “Sen artık buranın vatandaşısın, hoş geldin, burada büyü, serpil, meyve ver” dersin.

Ama asıl mesele bundan sonra başlıyor. Çünkü can suyunu verdikten sonra sulama işini abartırsan domates “Ben zaten suya doydum, beni boğma!” diye isyan eder. Sulamazsan da “Arkadaş sen bana can suyu verdin ama devamını getirmiyorsun, bu ilişki güven vermiyor” diyerek kuruyup gider.

Yani can suyu, bir ilişkinin ilk buluşması gibidir. Ne çok boğacaksın ne de ilgisiz bırakacaksın.

---

Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: “Abi Şema Çizelim”

Forumda erkeklerin bakış açısı genelde bellidir. Onlara göre mesele nettir:

* Toprağın nemini ölç.

* Güneş durumuna bak.

* Ortalama 5-7 gün arayla sulama programı yap.

* Şema çıkar, Excel tablosu hazırla.

Bir de domatesin ihtiyacını hesaplamak için litrelik formüller bulurlar:

“Bak şimdi, bir fideye 1 litre su verdin mi, 10 fide 10 litre yapar. Eğer havanın sıcaklığı 30 derece üstündeyse bu 15 litreye çıkar. Matematik yalan söylemez kardeşim!”

Erkekler için mesele, çözüm üretmek, strateji kurmak, domatesi bir ordu gibi hizaya sokmaktır. “Plan yapmazsan domates seni değil, sen domatesi kaybedersin” derler.

---

Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Domatesin Halinden Anlamak Gerek”

Kadınlar ise olaya daha romantik ve empatik yaklaşır. Onlara göre domates, biraz çocuk gibidir. Bir bakışından aç mı, susuz mu, morali bozuk mu, anlaşılır.

“Toprağa dokun, eline yapışıyorsa sulama, kupkuruysa ver suyunu” derler. Sonra bir de domatesle konuşurlar:

“Hadi bakalım canım, büyü de güzel salça ol, kahvaltılarda şenlik ol.”

Kadınlara göre domates, duygusal bir varlıktır. Onu sadece formüllerle değil, hislerle de anlamak gerekir. Erkekler Excel açarken, kadınlar domatese ninni söyler. Ve ilginçtir ki çoğu zaman bu yöntem gerçekten işe yarar!

---

Peki Gerçekten Ne Zaman Sulamalı?

Şimdi gelelim ciddi kısmına. Can suyundan sonra domates genellikle 5-7 gün sulama istemez. Çünkü köklerin toprağa alışması gerekir. İlk sulama erken yapılırsa kökler yüzeyde kalır, derine inmez. Yani domates tembelleşir.

Ama havanın sıcaklığı çok yüksekse bu süre 3-4 güne kadar düşebilir. Yani işin sırrı, ne çok acele etmek ne de tamamen unutmaktır. Dengeli olmak lazım.

Kısacası domates, biraz “ilişkide ilgi isteyen ama fazla boğulmak istemeyen partner” gibidir. Abartıya kaçarsan trip atar, hiç ilgilenmezsen küser.

---

Forumdaşlara Sıcak Sorular

* Sizce erkeklerin Excel tabloları mı, kadınların sezgileri mi domatese daha çok yarıyor?

* Domatesin halinden anlamak için toprağa mı bakmalı, yoksa yapraklarının surat asmasına mı?

* Bir domatesle konuşsanız ona ne söylerdiniz?

* Sizce domates, fazla sulanınca neden hemen “çatlama” triplerine giriyor?

Bir düşünün… Belki de domateslerin dünyasında forum açsak onlar da bizim hakkımızda şöyle derdi:

“İnsan denen tür, sabah kahvaltısında bize tuz döküyor, akşam salçaya çeviriyor, bir de üstüne sulama zamanımızı tartışıyorlar. Bari doğru sulasınlar!”

---

Sonuç: Domatesi Anlamak, Hayatı Anlamaktır

Domates can suyundan sonra sulama işi, sadece tarımsal bir detay değil. Erkeklerin stratejik bakışıyla kadınların empatik sezgilerini birleştirdiğinde aslında büyük bir hayat dersi çıkıyor:

Ne çok boğacaksın, ne de ilgisiz bırakacaksın. İlişkilerde de, bahçede de dengeyi tutturmak gerek.

Domates işte tam da bu yüzden bize hayatı öğretiyor. Can suyu, ilk buluşma; ilk sulama, ilişkinin devamı. Eğer doğru zamanda ilgi gösterirsen, o sana mis gibi domatesler verir. Yanlış zamanda davranırsan, çatlamış ve surat asmış domateslerle uğraşırsın.

Şimdi forumdaşlar, sizden duymak istiyorum:

Sizce domatesin gönlünü kazanmanın en iyi yolu hangisi? Excel tablosu mu, yoksa samimi bir “canım domatesim” muhabbeti mi?