Menşevik Ne Anlama Gelir ?

Dost

New member
Menşevik Nedir?

Menşevik, Rusya'daki sosyalist hareketin bir parçası olan ve 20. yüzyılın başlarında özellikle Bolşevikler ile fikirsel ve stratejik ayrılıklar yaşayan bir grup devrimciyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Menşevikler, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (RSDİP) bir kanadı olarak ortaya çıkmış, 1903’teki kongrede Bolşevikler ile yollarını ayırmışlardır. "Menşevik" kelimesi, Rusca "menşevik" (меньшевик) kelimesinden türetilmiştir ve "azınlık" anlamına gelir. Ancak, bu terim, aslında sadece ilk kongrede menşeviklerin Bolşeviklere karşı kaybetmelerinden kaynaklanmakla birlikte, Menşeviklerin kendileri, daha sonra bu adı kendilerine onurla kabul etmişlerdir.

Menşeviklerin Tarihsel Bağlamı

Menşevik hareketi, 1903’te Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin iki ana kanadının bölünmesiyle şekillenmiştir. Bu bölünme, Partinin içindeki stratejik ve ideolojik farklardan kaynaklanıyordu. Bolşevikler, daha devrimci ve merkeziyetçi bir yaklaşım benimsemişken, Menşevikler, daha geniş katılımlı, daha demokratik bir sosyalist hareketi savunuyorlardı. Bu ilk ayrılmanın ardından Menşevikler, daha temkinli ve reformist bir yaklaşım benimsemiş, Lenin’in Bolşeviklerinin aksine, devrimin halk tarafından tabandan yukarıya doğru şekillenmesini savunmuşlardır.

Menşeviklerin İdeolojik Farklılıkları

Menşeviklerin temel ideolojik farkları, Bolşeviklerden farklı olarak devrimci bir sürecin, geniş bir halk tabanı tarafından desteklenen, demokratik bir süreç olması gerektiğine inanmalarıdır. Bolşevikler, devrimci bir öncü partinin gerekli olduğuna inanırken, Menşevikler halkın bilinçli bir şekilde devrim yapması gerektiği görüşünü savunmuşlardır. Menşevikler, işçi sınıfının liderliğinde bir devrim sürecine karşı temkinli bir yaklaşım geliştirmiş, daha uzun vadeli sosyalist bir dönüşüm için halkın eğitimine ve bilinçlendirilmesine büyük önem vermiştir.

Menşeviklerin Başlıca Düşünsel Temelleri

Menşeviklerin düşünsel temelleri, genellikle daha geniş bir işçi sınıfı hareketine dayanmaktadır. Onlar, proletaryanın kendi devrimci bilincini kazanması gerektiğini savunmuşlar ve devrimin doğal olarak, bir işçi sınıfı ayaklanması şeklinde gelişmesini ummuşlardır. Bolşevikler ise, devrimci bir elitin öncülüğünde halkı harekete geçirmenin gerektiğini savunmuşlardır. Menşevikler, özellikle devletin yıkılması ve işçi sınıfının örgütlenmesi konusundaki farklı bakış açılarıyla öne çıkmışlardır. Bolşeviklerin aksine, Menşevikler, devrimci sürecin, halkın daha fazla eğitim ve örgütlenme sağladıktan sonra mümkün olacağına inanmışlardır.

Menşeviklerin İktidara Bakışları

Menşeviklerin, iktidarın ele geçirilmesi konusundaki bakış açıları, Bolşeviklerden çok daha temkinli ve reformisttir. Bolşeviklerin derhal devrim yaparak iktidarı ele geçirme planları karşısında, Menşevikler, bu sürecin daha fazla zaman alması gerektiğini ve devrimci bir hükümetin halk tarafından bilinçli bir şekilde desteklenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Menşeviklerin bu daha ılımlı tutumu, zamanla onları daha az radikal bir sosyalist gruba dönüştürmüştür. Ancak, bu düşünce yapısı, devrimin hemen gerçekleşmesinin mümkün olamayacağı görüşüne dayanıyordu.

Menşeviklerin Rus Devrimi’ndeki Rolü

Menşeviklerin Rus Devrimi'ndeki rolü, başlangıçta önemli olmakla birlikte, Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle giderek daha az etkili olmuştur. 1917’deki Şubat Devrimi’nden sonra Menşevikler, geçici hükümette yer aldılar ve devrimci sürecin demokrasi ve hukuk temelinde ilerlemesi gerektiğini savundular. Ancak, Bolşeviklerin Ekim Devrimi’ni gerçekleştirmesiyle birlikte, Menşevikler ve diğer sosyalist gruplar marjinalleşmeye başlamış, Bolşevikler tüm iktidarı ele geçirmiştir.

Menşevikler, devrimci sürecin halkın geniş katılımını gerektirdiğini savunmuş, Bolşeviklerin merkeziyetçi yapısına karşı çıkmışlardır. Ekim Devrimi sırasında, Menşeviklerin, devrimci sürecin anarşist ve otoriter bir yapıya bürünmesinden endişe ettikleri görülmüştür. Bu sebeple, Menşeviklerin devrimci sürece karşı olan duruşları, onları Bolşeviklerin baskısı altında daha pasif bir konuma itmiştir.

Menşevikler ve Bolşevikler Arasındaki Farklar

Menşevikler ve Bolşevikler arasındaki temel farklar, stratejik ve ideolojik yaklaşımlarına dayanmaktadır. Bolşevikler, devrimin liderliğini bir öncü partiye devretmeye inanıyorlardı, oysa Menşevikler, devrimci hareketin halkın geniş katılımıyla olmasını savunuyorlardı. Bolşeviklerin devrimci tutumu ve merkeziyetçi yaklaşımları, onları Menşeviklerden farklı kılarken, Menşevikler daha demokratik ve temkinli bir yol izlemeyi tercih etmişlerdir.

Menşeviklerin Düşüşü ve Sonrası

1917 Ekim Devrimi’nden sonra Menşeviklerin siyasi gücü büyük ölçüde zayıflamıştır. Bolşeviklerin iktidarı ele geçirmesi ve Sovyetler Birliği'nin kurulmasıyla birlikte Menşevikler, baskı altında kalmış, parti olarak varlıklarını sürdürebilmek için çeşitli yerlerde faaliyet göstermeye çalışmışlardır. Ancak, Sovyet rejimi tarafından uygulanan baskılar ve yasaklamalar nedeniyle Menşevikler, daha fazla etkili olamamışlardır.

Sonuç: Menşeviklerin Bugünkü Yeri

Menşevikler, tarihsel olarak Rusya’daki devrimci hareketlerin önemli bir parçası olsa da, Sovyetler Birliği’nin kuruluşuyla birlikte büyük ölçüde ortadan kaybolmuşlardır. Günümüzde Menşeviklerin ideolojisi ve stratejik yaklaşımları, daha geniş bir sosyalist düşüncenin bir parçası olarak tarihsel önem taşımaktadır. Menşeviklerin mirası, sosyalist hareketlerin demokrasi ve halk katılımına verdiği önemin bir simgesi olarak, modern sosyalist düşünceye ilham vermeye devam etmektedir.